ÖZET
Sonuç:
Çalışmamız, genetik özellikler başta olmak üzere çeşitli parametreler ile belirlenen risk gruplarının MDS’de sağkalım hakkında prediktif bilgi verdiğini desteklemektedir.
Bulgular:
Çalışmamızda 99 hasta değerlendirildi. Medyan yaş 66±11,6 yıl bulundu. Hastaların %30,3’ünde bir genetik anomali saptandı. En sık görülen anomali del20q (%26,7) idi. Tüm hastalar için medyan sağkalım 61 ay [%95 güven aralığı (GA); 50,9-71] bulundu. Beş yıllık genel sağkalım “düşük risk”, “orta-1 risk” ve “orta-2 ve yüksek risk” gruplarında sırasıyla; %64, %41 ve %33 hesaplandı. Tahmini medyan sağkalım ise sırasıyla 96 ay (%95 GA; 47,7-144,3), 56 ay (%95 GA; 34,1-77,8) ve 18 ay (%95 GA; 15,1-20,8) olup sağkalım farklılığı istatistiksel olarak anlamlı bulundu (Long Rank ki-kare:6,6, p=0,035). “Düşük risk”li grupla karşılaştırıldığında ölüm riski “orta-2 ve yüksek risk”li hastalarda anlamlı olarak 3,3 kat yüksek bulundu (RR: 3,3 %95 GA; 1,2-8,6, p=0,017).
Yöntemler:
Çalışma, retrospektif olarak tasarlandı. Merkezimizde MDS tanısı alan ve takip edilen hastaların epidemiyolojik özellikleri, temel laboratuvar testleri, Uluslararası Prognostik Skorlama Sistemi (IPSS), R-IPSS risk kategorileri, genetik anomali ve genetik risk kategorileri ve sağ kalım bilgileri kaydedildi. Hastalar IPSS risk kategorisine göre 3 gruba ayrıldı; “düşük risk”, “orta-1 risk” ve “orta-2 ve yüksek risk”. Gruplar tek yön ANOVA ve Kruskal-Wallis testleri kullanılarak karşılaştırıldı.
Amaç:
Çalışmamızın amacı, myelodisplastik sendrom (MDS) hastalarındaki genetik özelliklerin, sağkalım üzerine etkisini değerlendirmektir.