Koroner Arter Hastalğında Paraoksonaz-1 Fenotipi ve Ortalama Trombosit Hacmi ile Oksidatif Stres Arasındaki İlişki
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Özgün Araştırma
CİLT: 3 SAYI: 2
P: 24 - 28
Ağustos 2015

Koroner Arter Hastalğında Paraoksonaz-1 Fenotipi ve Ortalama Trombosit Hacmi ile Oksidatif Stres Arasındaki İlişki

Bezmialem Science 2015;3(2):24-28
1. Department of Clinical Biochemistry, Bezmialem Vakif University Faculty of Medicine, Istanbul, Turkey
2. Department of Cardiology, Bezmialem Vakif University Faculty of Medicine, Istanbul, Turkey
3. Medical Student, Bezmialem Vakif University Faculty of Medicine, Istanbul, Turkey
4. Department of Anatomy, Bezmialem Vakif University Faculty of Medicine, Istanbul, Turkey
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Paraoksonaz-1 (PON1) 192 QR polimorfizmi (192. pozisyonda glutamin/arginin), koroner arter hastalığında (KAH) koruyucu faktör olduğuna inanılmaktadır. Oksidatif stres, birçok hastalığın ve aterosklerotik KAH’nın gelişimininde alta yatan patojenik mekanizmalardır. Ortalama trombosit hacmi (MPV), KAH’ın fizyopatolojisindeki süreçlerde ve endotel disfonksiyonda merkezi rol oynamaktadır. Bu nedenle bizler anjiyografi ile KAH tanısı konmuş hastalarda PON1 Fenotipi, MPV ve Oksidatif Stres parametrelerini araştırmayı amaçladık.

Yöntemler:

Anjiyografi sonuçlarına göre elli beş KAH çalışmaya alındı. Kontrol grubuna 37 sağlıklı birey alındı. Serum PON1 aktiviteleri (Paraoksonaz, tuz ile uyarılmış paraoksonaz ve arilesteraz) spektrofotometrik olarak ölçüldü. Tuz ile uyarılmış paraoksonaz aktivitesi ile arilesteraz aktivesinin oranı 3 olası fenotipten birini ayırmak için kullanıldı. Toplam oksidan status (TOS), Toplam antioksidan status (TAS) ve Oksidatif stres indexi (OSI) oksidan ve antioksidan dengeyi değerlendirmede kullanıldı.

Bulgular:

Bu çalışmada, paraoksonaz, tuzla uyarılmış paraoksonaz aktivesi ve tuzla uyarılmış paraoksonaz/OSI oranı (S-PON1/OSI) koroner arter hastalarında istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük olduğu tespit edildi (p<0,05). PON1 fenotip dağılımında anlamlı bir fark yokken (p<0,05). S-PON1/ MPV ve S-PON1/OSI düzeyleri koroner arter hastalarında düşük bulundu (p<0,010).

Sonuç:

Çalışmanın sonuçlarına göre S-PON1/MPV ve S-PON1/ OSI oranındaki azalma koroner artar hastalığında önemli bir rol oynayabileceğini düşündürmektedir. Buna ek olarak, bu çalışma PON1 fenotipinin dağılımının önemli ölçüde KAH’ın azalmasında katkıda bulunabileceğini göstermiştir. Bizim bilgimize göre, bu çalışma koroner arter hastalarında PON1 fenotipi, MPV ve OSI arasında bir ilişkiyi gösteren ilk çalışmadır. Bu nedenle oksidatif stres düşürücü ve MPV regüle edici stratejiler, KAH tedavisinde umut verici bir yaklaşım olabilir.

Anahtar Kelimeler:
Paroksanaz, arilesteraz, MPV, total antioksidan status, total oksidan status, oksidatif stres indeksi