ÖZET
Amaç:
Bu çalışmada kolesistektomi sonrası akut biliyer pankreatit (ABP) tanısıyla kliniğimizde yatan, takip edilen ve tedavi edilen hastaların değerlendirilmesini amaçladık.
Yöntemler:
Kolesistektomi öyküsü olan 18 hastanın kayıtları retrospektif olarak incelendi. Hastaların demografik bulguları, kolesistektomi sonrası geçen süre, tanıda kullanılan yöntemler, amilaz düzeyleri, tedavi seçenekleri, klinik takipler, mortalite ve morbidite oranları ve hastanede kalış süreleri değerlendirildi. Ranson kriterleri ve Apache II skoru, pankreatitin şiddetini belirlemek için kullanıldı.
Bulgular:
Hastaların 13’ü (%72,2) kadın, 5’i (%27,8) erkekti. Ortalama yaş 57,83±12,59 (34-77) idi. Kolesistektomi sonrası geçen ortalama süre 72,11±38,12 (5-130) aydı. Ana safra kanalının (ASK) ortalama çapı 12,39±2,30 (8-15) mm olarak ölçüldü. Ortalama amilaz seviyesi 986,50±323,29 (350-1.530) U/L idi. On beş (%83,33) hastada hafif ve 3 (%16,67) hastada orta şiddetli akut biliyer pankreatit vardı. Endoskopik retrograd kolanjiyopankreatografi (ERCP) sırasında 16 hastaya endoskopik sfinkterotomi (ES) yapıldı. ERCP’nin başarısızlığı nedeniyle 2 hasta ameliyat edildi. Bir hastaya koledokotomi, transduodenal sfinkteroplasti ve T-tüp drenajı yapıldı. Diğer hastaya koledokotomi ve koledokoduodenostomi yapıldı. Hastanede ortalama kalış süresi 7,89±4,91 (5-25) gündü.
Sonuç:
ABP’nin kolesistektomiden aylar, hatta yıllar sonra gelişebileceği unutulmamalıdır. Kolesistektomili hastalarda ASK taşlarının neden olduğu akut pankreatit için standart tedavi ERCP ve ES’dir. ERCP ve ES’nin başarısız olduğu durumlarda, cerrahi olarak AKS koledok eksplorasyonu yapılmalıdır.