ÖZET
Amaç:
Bu çalışmanın amacı, kalınlaşma paterni oluşmamasına rağmen patolojik değişiklik şüphesi olan maksiller sinüs mukozasının tanı ve değerlendirilmesinde sahte renklendirmenin kullanılabilirliğini test etmektir.
Yöntemler:
Bir tarafta (sağ veya sol) maksiller sinüse komşu premolar ve molar dişlerinde apikal lezyonu olmayan sağlıklı dişleri (kontrol) ve diğer tarafında apikal lezyonu olan diş/dişleri (çalışma) olan hastalar (n=17) seçildi. Anterior (A), medial (M) ve posterior (P) renk dağılımını karşılaştırmak için Cochran’ın Q testi kullanıldı. Post-hoc analiz Bonferroni düzeltmesi kullanılarak yapıldı.
Bulgular:
Patolojik tarafta anterior ve medialde çok renklilik oranı (%52,9 ve %47,1) sağlıklı tarafa göre (%35,3 ve %29,4) daha yüksekti ancak fark istatistiksel olarak anlamlı değildi (p=0,300 ve p=0,290). Gruplardan bağımsız olarak (n=34), anteriorda çok renklilik oranı (%44,1), posteriordan (%20,6) anlamlı derecede yüksekti (p=0,047). Patolojik tarafta (n=17), anterior ve medialde çok renklilik oranı (sırasıyla; %52,9 ve %47,1) posteriora göre (%23,5) daha yüksekti, ancak bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildi (p=0,148).
Sonuç:
İmplant cerrahisi planlamasında özellikle dental öyküsü bilinmeyen maksiller posterior dişsiz hastaların sinüs mukozasının değerlendirilmesinde non-invaziv yardımcı tanı yöntemi olarak sahte renklendirme alternatif olabilir.