ÖZET
Amaç:
Bu çalışmada amacımız, hipertansiyonun Koronavirüs hastalığı-2019 (COVİD-19) hastalarının klinik ağırlığı ve prognozu üzerine etkisini araştırmaktır.
Yöntemler:
Bu retrospektif gözlemsel çalışmaya Mart-Mayıs 2020 tarihleri arasında Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi’nde yatarak izlenen 18 yaş üstü, ters transkripsiyon-polimeraz zincir reaksiyonu (RT-PCR) pozitif COVİD-19 hastalar dahil edildi. Hastalar hipertansif ve hipertansif olmayan olarak iki gruba ayrılarak klinik, laboratuvar ve prognoz açısından karşılaştırıldı.
Bulgular:
Çalışmaya dahil edilen 260 COVİD-19 hastasının %55,4’ü erkek, yaş ortalamaları (± standart sapma) 54,1±15,5’tir. Hipertansif hastalar daha yaşlıydı (64,6±11,5 ve 47,2±13,9) (p<0,001), daha yüksek diabetes mellitus oranlarına sahipti (%41,7 ve %11,5, p<0,001) ve kronik böbrek yetmezliği ile daha fazla komplike idi (%16,5’e karşı %2,5, p<0,001). Hipertansiyon olan grupta hastaların %56,1’i desatüre olurken (SaPO2<%93), hipertansiyon olmayan grupta bu oran %32,3 idi (p<0,001). Hipertansif hastaların %39,8’inde oksijen tedavisine ihtiyaç olmuşken, hipertansif olmayan hastalarda bu oran %25,5 idi (p=0,001). Hipertansif hastalarda yoğun bakım ünitesine yatış oranı (%23,3) ve hastane içi mortalite oranı (%17,5), hipertansif olmayan hastalardaki oranlara göre yüksekti (sırasıyla %11,5 ve %8,8) (p=0,01 ve p=0,025).
Sonuç:
Çalışmamız hipertansiyonu olan COVID-19 hastalarında kötü prognozu önlemek için ek dikkat göstermek gerektiğini göstermektedir.