ÖZ
Bağımlılık, bireylerin fiziksel, psikolojik ve sosyal iyi oluşunu önemli ölçüde etkileyen karmaşık ve çok yönlü bir durumdur. Madde bağımlılığının ötesinde, bağımlılık; kumar, aşırı teknoloji kullanımı ve kompulsif alışveriş gibi davranışsal bozuklukları da içermektedir. Tarihsel olarak madde kullanımı, toplumsal ve kültürel uygulamalara derinlemesine yerleşmiş olup, tıbbi ve ritüel amaçlardan modern düzenleyici çerçevelere doğru evrim geçirmiştir. Nörobilim alanındaki ilerlemeler, nörotransmitterlerin ve özellikle ödül sisteminin bağımlılığın gelişimi ve devamlılığındaki kritik rolünü açıklığa kavuşturmuştur. Alkol, nikotin ve yasa dışı maddeler gibi kimyasal bağımlılıklar fizyolojik süreçleri derinden değiştirirken, davranışsal bağımlılıklar dürtü kontrolünü ve ödül işleyişini bozarak kompulsif davranışlara neden olmaktadır. Bağımlılığın tanısı, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı, beşinci baskı ve Uluslararası Hastalık Sınıflandırması, Onuncu baskı gibi standartlaştırılmış çerçeveler doğrultusunda belirlenmekte olup, bu değerlendirmeler davranışsal örüntüler ve fizyolojik tepkiler temelinde yapılmaktadır. Tedavi yaklaşımları, farmakolojik müdahaleler ve psikolojik terapileri içermekte olup, giderek daha fazla bütüncül ve multidisipliner stratejilere odaklanılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi ve Yeşilay Cemiyeti gibi ulusal ve uluslararası kuruluşlar, bağımlılığın önlenmesi, rehabilitasyonu ve politika geliştirme süreçlerinde kritik bir rol oynamaktadır. Bağımlılığın kapsamlı bir şekilde anlaşılması, biyolojik, psikolojik ve sosyal perspektiflerin birleştirilmesini gerektirmektedir. Bu derleme, bağımlılığın halk sağlığı üzerindeki etkilerini derinlemesine analiz etmeyi, alandaki araştırmaları ve politika geliştirme süreçlerini yönlendirmeyi amaçlamaktadır. Gelecekteki araştırmalar, yenilikçi terapilere ve kişiye özel tedavi planlarına odaklanarak iyileşme süreçlerini daha etkili hale getirmeye yönelmelidir.


